malümat

malümat
1) све́дения, да́нные; информа́ция, сообще́ние

malümat almak / edinmek — получа́ть све́дения; име́ть све́дения

malümat vermek — информи́ровать, осведомля́ть, дава́ть све́дения

2) филос. зна́ния, позна́ние

malümat sahibi — знато́к, челове́к обши́рных зна́ний


Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Смотреть что такое "malümat" в других словарях:

  • malumat — is., Ar. maˁlūmāt Bilgi Bu hakikatler artık çocukların bildikleri en basit malumat sırasına geçmiştir. H. R. Gürpınar Birleşik Sözler malumat sahibi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller malumat almak malumat edinmek malumat vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • malûmat — (A.) [ تﺎﻡﻮﻠﻌﻡ ] bilgi …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • BERÂY-I MALÛMAT — Mâlûmat için …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • malumat sahibi — is. Bir konuda bilgisi olan kimse, malumattar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • malumat almak — bilgi edinmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • malumat edinmek — bilgi edinmek, öğrenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • malumat vermek — bilgi vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • berâyı malûmât — [ تﺎﻡﻮﻠﻌﻡ یاﺮﺑ ] bilgi edinmek için, bilgi vermek için, bilgi sahibi olmak için …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • İ'TA-YI MA'LUMAT — Malumat verme. Bilgi verme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bilgi — is. 1) İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat 2) Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf Babası, önce ona, Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti. H. E. Adıvar 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ENFÜSÎ — Bir kimseye mahsus görüş ve düşünüş. Nefse, kendi hayatına aid, dâhile aid. (Subjektif) (Objektifin zıddı)(İ lem eyyüh el aziz! Afaki mâlumat, yâni; hâriçten, uzaklardan alınan mâlumat, evham ve vesveselerden hâli olamıyor. Amma bizzat vicdâni… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»